Kitabın Adı | Makedonya'dan Orta Asya'ya Enver Paşa |
Kitabın Yazarı | Şevket Süreyya AYDEMİR |
Yayınevi ve Adresi | Remzi Kitabevi Cağaloğlu-İSTANBUL |
Basım Yılı | 1986 |
KİTABIN ÖZETİ : Şevket Süreyya Aydemir tarafından hazırlanan bu kitap Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerine ışık tutacak bir belge niteliği taşımaktadır. Yazar olayların önemli bir bölümünü tarihi bir tanık gibi gözlemlemiş ve özellikle Enver Paşa'nın Sovyetler Birliği topraklarında bulunduğu tarihlerde kendisi de Azerbaycan'da bulunmuş ve Enver Paşa ile görüşme şansına sahip olmuştur. Makedonya'dan Orta Asya'ya Enver Paşa kitaplarında, Enver Paşa konusu etrafında 1860-1922 yılları arasında geçen olaylar incelenmekte ve yakın tarihimizin bu en önemli dönemlerinden biri yorumlanmaktadır. Eser 3 cilt olarak hazırlanmış ve her ciltte Enver Paşa'nın belirli bir dönemi incelenmiştir. Her dönem özet olarak aşağıda sunulmuştur. İlköğrenimine İstanbul'da başlar ve Manastırda bitirir. İsmail Enver orta derecede bir öğrencidir. Askeri Rüştiye (Ortaokul) ve Askeri İdadîyi (Lise) Manastır'da bitirir. Müteakiben İstanbul'da Harp Okulunu ve 1902 yılında da Harp Akademisini yüzbaşı rütbesi ile bitirmiştir. İlk siyasî macerası amcası Halil Bey (Halil Paşa) ile birlikte Yıldız Sarayında sorgulanmaları ile başlar. Enver Paşa öğrencilik yıllarında Yeni Osmanlılar ve Birinci Meşrutiyetin siyasî akımlarıyla yakından ilgilenmiş; Namık Kemal, Ziya Gökalp ve Mithat Paşa'dan etkilenmiştir. 30 Ağustos 1906'da binbaşı olan Enver Paşa Ekim 1907'de Rumeli'de Osmanlı İmparatorluğu'na isyan eden eşkiyaların takibine görevlendirildi, Enver Paşa'yı 1908'de Padişaha karşı dağa çıkmaya ve Hürriyetin ilanına sevk eden ruh ve staj hazırlığı bu eşkiya takibi vazifesi ile başlamıştır. Enver Paşa tarih sahnesine Genç Türkler ihtilâlinin bir yıldızı olarak 23 Temmuz 1908'de çıktı. Makedonya'dan Orta Asya'ya Enver Paşa adlı eserin birinci cildi 1908 İhtilalini hazırlayan şartları ve Enver Paşa'nın yükseliş öyküsünü anlatmaktadır. Bu ciltte; - Yeni Osmanlılar ve I'nci Meşrutiyet dönemi ile İmparatorluğun durumu, Cildin eklerinde Enver Paşa'nın aile seceresi ve II'nci Meşrutiyete ait Kanun-î Esasî bulunmaktadır. MAKEDONYA'DAN ORTA ASYA'YA ENVER PAŞA - II : Enver Paşa II'nci Meşrutiyet ile birlikte bir yıldız gibi parlar, II'nci Meşrutiyet İmparatorluğun sonunu hazırlayan şartlar bakımından kritik bir devredir. 1908-1914 arasındaki 6 yıllık bu devrede Enver Paşa'yı ümitleri, yenilgileri ve zafer çabalarıyla izlemek mümkündür. 1908'in Hürriyet kahramanı Enver Bey bu kısa devrede Enver Paşa olur ve artık İmparatorluğun tek söz sahibidir. Genç, inançlı, muhteris, hem kaderci hem de kaderini yaratan adam olarak tarih sahnesindedir. Bir küçük evde doğmuştur, bir sarayda yerini alır. Girdiği sarayın kapısında bir gün Padişah olacağına dair inançları vardır, Sarayla olan ilişkilerini artırmak ve hanedana girmek maksadıyla Sultan Abdülmecid'in torunu Naciye Sultan ile evlenir. Makedonya'dan Orta Asya'ya Enver Paşa adlı eserin II'nci cildi 1908-1914 devresinde Osmanlı İmparatorluğunda yaşanan olayların incelenmesine tahsis edilmiştir. Bu ciltte; - 1908 İhtilâlini hazırlayan olaylar ve ihtilâlin yapısı, MAKEDONYA'DAN ORTA ASYA'YA ENVER PAŞA - III; Osmanlı İmparatorluğu yorgundu. Trablusgarp ve Balkan Harbi yenilgileri, iç çekişmeler imparatorluğu tüketmişti ve tarihi ömrünü tamamlamak üzereydi. Bu koşullar altında bu devlet aslında I'nci Dünya Harbine girdiği gün yenilmişti, yani Enver Paşa daha baştan kaybedilmiş bir harbe girmişti. Ancak genç, ihtiraslı hayallerine sınır tanımayan bu adam çarkların kendisi için çalıştığına inanıyordu; bu inancı da kendisi gibi genç ve yenilgi kabul etmeyen bir komutanlar kadrosuna sahip olmasından kaynaklanıyordu. Savaş, Osmanlı Devleti'nin devamı, Osmanlı ülkesinin korunması hatta kaybedilmiş Osmanlı topraklarının geri alınması için yapılıyordu ama devlet Türk devleti değil Osmanlı devletiydi, içinde pek çok etnik unsurları barındırıyordu. Bunlardan Araplar ve Ermeniler hem harp içinde hem de mütareke döneminde Osmanlı devletinin başına büyük problemler açacaklardı. Birinci Dünya Harbi kaybedildikten ve 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra; Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa ile birlikte 8/9 Kasım 1918 gecesi bir Alman denizaltısıyla İstanbul'dan Karadeniz'e açıldı ve Kırım kıyılarında Sivastopol yakınlarında Evpatorya'ya giderek ülkeyi terk etti. Enver Paşa bu tarihte 38 yaşındaydı ve barıştan sonra ülkeye dönerek etkili bir şahıs olarak kaldığı yerden devam etmeyi düşlüyordu. Bu dönemde kendisine koyduğu hedef Kafkaslar ve Orta Asya'da yaşayan Türkleri teşkilatlandırmak ve Turan ülküsünü hayata geçirmekti. Her ne kadar bazı Özbek, Tacik ve Türkmen Beyleri ona ''Hakanların hakanı, Padişahların en büyüğü'' dese de ülkesine bir daha hiç dönemeyecekti ve Himalayanın Pamir Dağları eteğinde, Balcıvan'ın Çeğen mevkiinde Bolşevikler tarafından 4 Ağustos 1922'de şehit edilecektir. Makedonya dağlarında hürriyet kahramanı Enver Bey'le açılan bu devre Pamir eteklerinde sona ermiştir, mezarı Abuderya köyündedir. Bu ciltte; - Birinci Dünya Savaşında İmparatorluk cephelerinin durumu, |
Kaynak:http://www.kho.edu.tr/kutuphane/kitap/ozetler/00026ozet.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder